Sıfır Problem Ters mi Tepti?

Sıfır Problem Ters mi Tepti?

Dışişleri bakanı Ahmet Davudoğlu?nun dile getirdiği ve Türkiye?nin dış politikasında bir dönüm noktası olarak adlandırılan komşularıyla ?0? problem acaba Arap Baharı?yla tarihe mi karıştı?

Bu konuda kalem oynatanlara bakılırsa bitti bitecek. Arkasından Türkiye?nin tekrar içe kapanacağı ve ABD ile AB?nin her isteğini harfiyen yerine getireceğini ilave ediyorlar.

Bazılarına göre de Türkiye, İsrail?le çatışmanın bedelini ödüyor. ABD?nin ve AB?nin vazgeçemeyeceği bir devletle zıtlaşmak Türkiye?ye pahalıya patlayacak.

Kimine göre zaten Arap ve İslâm dünyasıyla bu denli yakın ilişki yanlıştı, Türkiye?nin batı ekseninden kaymasına vesile olacaktı iyi ki inkitaaya uğradı.

İçeride ve dışarıda ?0? problem politikasının bittiğini söyleyenlerin niçin söyledikleri de mühimdir. Kimler bu siyasetten rahatsızlık duyuyor?

İsrail ve İsrail?e destek veren tüm çevreler bu siyasetten memnun değildir.

Arap milliyetçileri bu siyasetten memnun değildir.

İran bu siyasetten memnun değildir.

AB bu siyasetten memnun değildir.

Baskıcı Arap rejimleri bu siyasetten dün memnun idiler bugün memnun değildir.

Ermenistan bu siyasetten memnun değildir.

Çin ve Hindistan bu siyasetten memnun değildir.

PKK bu siyasetten memnun değildir.

Irkçı Türkçüler bu siyasetten memnun değildir.

Batıcı laikler bu siyasetten memnun değildir.

Ateistler bu siyasetten memnun değildir.

İslâm?ın bir medeniyet olduğuna inanmayanlar bu siyasetten memnun değildir.

AKP eliyle yürütülmesinden rahatsızlık duyan iç muhalifler de memnun değildir.

Pek kim memnun?

Tüm Müslüman halk memnun, bu da yeter.

Gerçek manada bu proje bitti mi?

Bu bir krizdir, yeni bir aşamaya geçmiştir. Eğer hükümet bu krizi atlatır ve ?0? problemi yeni ahvale göre dizayn edebilir ve aksaklıkları gidererek tekrar devam ettirebilirse, daha güçlü bir şekilde hayatiyet kazanabilir.

Burada önemli olan hükümetin veya T.C.?nin despot idarecilerin değil halkın yanında yer alabilmesidir.

Yeni ahvalde halk daha etkin olacağa benziyor, erk sahipleri bunu hemen görüp tedbir almalıdırlar.

Suriye burada belirleyici olacaktır. Hükümetin ne pahasına olura olsun Suriye despotunu orada tutmaya çalışması büyük zarara yol açacak ve ?0? problemi sıfırlayacak bir mahiyete bürünebilir.

Burada makul ve halkı rahatlatacak bir formül Türkiye tarafından hayatiyet kazandırılırsa Türkiye?nin etkisi eskisinden daha fazla olacağı kesindir.

Türkiye geç kalır ve bugünkü tereddüt halini devam ettirirse Ortadoğu?da yeni etki alanları oluşur ve güç dengesi Türkiye aleyhine döner.

Mesela Mısır öne çıkabilir veya çıkarılır ve Arap dünyası ayrı bir eksen olur. Mısır?ın HAMAS- el-Fetih?in barışmasında oynadığı rol bunun açık işaretidir.

Filistin problemi Mısır?a kayarsa İsrail ve ABD artık Türkiye?ye eskisi gibi ihtiyaç da duymaz.

Ortadoğu?da ?0? problem başarısızlığı, Balkanlara ve Kafkasya?ya da sıçrayacak Türkiye oralarda da gerileyecektir. Etkisi azalan Türkiye ekonomik olarak da gerileyecek ve yıldızı sönmeye başlayacaktır.

Bütün bunları söylemek henüz erken, eğer bunlar olursa dünya yeni bir yola giriyor demektir.

Dünyanın peşpeşe bu kadar hızlı değişim ve dönüşümü kaldırabileceği şüphelidir. Onun için ne yapıp ederler Türkiye?yi biraz zayıflamış olsa da etkisini muhafaza ederler. Bunu kimler sağlar, bunu dünya hakim güçleri hazırlar. Elan Türkiye?nin fonksiyonlarını icra edecek bölgesel bir aktör de yok.

Türkiye?nin temkinli yaklaşımı (buna korkak yaklaşım da diyebiliriz) dünyanın nabzını iyi tutamamasındandır. Dünyanın bu husustaki nabzını yakaladığı an harekete geçecek ve inisiyatifi tekrar ele alacaktır.

Bu siyaseti İslâmîlik diye anlamak ve anlamlandırmak da yanlıştır. Müslümanların ilerideki ittifaklarına zemin hazırlamaya faydası mutlaka vardır. Bu kadarcık fayda bile bizi heyecanlandırıyor.

Gelin bütün bunları aşan ve Müslüman halklar arsında gerçek birliğe doğru giden yollar açmaya çalışalım, ümmeti batı emperyalistlerin insafına terk etmeyelim.

19 Mayıs 2011 / Timeturk