Yeni Modernlik ve İslamlaşma (3) PDF Yazdır e-Posta

(11 Mayıs 2018, Cuma)

B-Toplumlar Arası İlişkiler

Toplumlar arası ilişkiler; beniâdemin soy/soplara bölünmesiyle başlamıştır. Toplum büyüdükçe, dağıldıkça, farklılaştıkça ilişki ağı da gelişmiş, değişiklikler kazanmıştır. Bu gelişim sürecinden; örf, adet, gelenekler doğmuş. Zamanla belli kurallara kaidelere yol açmıştır. Daha sonra bunlardan toplumsal ilişki kuralları doğmuş bu da gelişerek, büyüyerek uluslararası ilişkilere kadar uzamıştır.

Modern dünyada toplumlar; ulusa, etnik kökene, milliyete, yurttaşlık esasına göre düzenlenmiştir. Toplumlar arası ilişkiler de bunlara göre şekillenmiştir. Ulus-devletin hakim olduğu dünyada, ilişkiler de buna bina edilmiş, fikir, düşünce, itikad, anlayış ve yaşayış biçimi ötelenmiş, bunların yerine ulus-devlet anlayışı merkeze konularak toplumsal ilişkiler düzenlenmiştir.

Aslına bakılırsa, bize dayatılan ulus-devlet merkezli dünyada da, bir toplumun başka bir toplumla ilişkisi, ya kavimler arası ilişkilerdir ya mezhepler- ekoller arası ilişkilerdir veya cemaatler arası ilişkilerdir. 

Cemaatler arası ilişkiler; yenidünyada, çıkar gruplara dönüşmüş, içeride güçlü şirketler, medya grupları, sosyal içerikli yapılanmalar… uluslararası ilişkiler de ise; beynelmilel kurum ve kuruluşlara dönüşmüştür. NATO, BM. AB. OPEC vb…

****

Modern dünyanın ilişki ağı; menfaat ve egoizm üzere bina edilmiştir. Milli menfaat diye bir kavram icad edilmiş ve bu kavrama sığınılarak kişi veya ülke menfaati adına her türlü insanlık dışı ameller meşrulaştırılmıştır. Devletlerin bu Makyavelizm düşüncesi toplumlara da sirayet etmiştir.

Devletlerarası ilişkileri bir yana bırakıp konumuza, yani toplumlar arası ilişkilere dönelim;
Toplumlar arası ilişkileri kendi dünyamız için: “a- kavimler arası ilişkiler; b- mezhep- meşrep arası ilişkiler; c- cemaatler/yapılar, kurum- kuruluşlar arası ilişkiler” diye taksim etmek de mümkündür.

Bir topluluğun başka bir toplulukla ilişkisi, dikey değil yatay olmalıdır. Hiç bir toplum/topluluk başka bir topluluğa/topluma tepeden bakamaz. İnsanlar bir tarağın dişlileri gibi müsavidir. Bu musavaat, iş bölümü, çalışmada gösterilen gayreti içermez. Eşitlik; kanun önünde ve imkanlar ortamında geçerlidir. Allah indinde ise üstünlük takvadadır. Takva ise; zahiri manada Allah’ın emirlerine uymak, İslam’ı gücü nisbetinde yaşamak, yüce Yaratıcının yasaklarından kaçmaktır. Kim bunlara ne kadar riayet ederse biz o denli ona sahipleniriz. Mükafatını da öbür tarafta Yüce Allah verir.

İslamî toplum kapalı/gizemli toplum değil açık toplumdur. Açık toplum hesap verebilirlik üzere bina edilir. Sanılanın aksine İslamî yapılanmalar da açık toplum esasına dayanır.

Hutbeye çıkan Hz. Ömer’e Müslüman cemaatin önünde hesap soran sahabe, o toplumun bir üyesi olarak vazifesini ifa ediyordu. Hz. Ömer de bu hesabı hutbede toplumun önünde veriyordu. İtaat ve işleyiş böyle işliyordu ilk İslam Toplumunda. Muktedir olmak, makam mansıp sahibi olmak, imtiyaz, ayrıcalık, faiklik unsuru değil, sadece bir görev addediliyordu.

Kurumsallaşan dünyada da böyle bir işleyiş ve ilişki ağı kurmak mümkündür. Her bir kurum- kuruluş adı ne olursa olsun, -ister ticari şirket olsun, ister bir hayır kurumu olsun, ister tebliğ ve irşat faaliyetini yürüten vakıf- dernek olsun- açık ve hesap verebilir olmalıdır. Böyle ilişki ve işleyişte zanlar, su-i istimaller olmaz. Bu sadece gelirlerle sınırlı değildir, olmamalıdır, bu yapılan faaliyet alanlarını da içermelidir. Yapılanmaların, kurum/kuruluşların mahremiyetleri buna dahil değildir, her bir yapılanmanın kendi has özellikleri ve mahremiyetleri vardır, olmalıdır. Hiçbir erk de bu alana müdahale edemez, etmemelidir.

Bu sayılanların diriliğe geçmesi, ete kemiğe bürünmesi için, her bir kurum/kuruluş, önce açık ve sarih olarak faaliyet alanını belirlemesi elzemdir. İlgili toplumun, insan kitlesinin, ilgili kurum- kuruluşların da bunu bilme hakkı vardır. Aynı alanda çalışan diğer grupların da kendilerini izhar etmeleri durumunda açık bir toplum oluşacak. Aynı alanda çalışan insan kümeleri, birbirlerinin önünü kesmeye yeltenmeyecek, kendi aralarında bir hizmet yarışına, kalite yükseltmesine, topyekun toplumun ilerlemesine, olgunlaşmasına katkı sağlayacaklar. Buna uymayan ve grup taassubunu güdenler toplumun görünür işleyişi dolayısıyla devre dışı kalacaklar. Açık toplumlarda; hizmet, kalite, ahlakilik vb. olumlu unsurlar daha rağbet görecek, ayak oyunları, kulisler, adam kafalamalar işe fazla yaramayacak. İstikrarlı toplumlarda bunlar harfiyen işleyecektir. Henüz oturmamış toplumlarda bunlar geçer akçe kabul edilmeyecek, geçiş dönemi; herşey geçicidir. Arayış içinde olan toplumlarda toplumsal istikrar ve toplumun huzur ve refahı küçümsenen bir hal alır.

Açık toplumlarda yetenek ve ahlak önemsenir, insanî değerler öncelenir. Böylesi toplumlarda, kişiler, hangi toplulukla nasıl bir ilişki ağı kuracaklarına kendileri karar verir. Topluluklar arası bir geçişgenlik de söz konusu olabilir. Bu geçişkenlik ve gruplar arası ilişki, ahlak ve yetenek üzere cereyan ederse toplumda bir dayanışma da söz konusu olur. İslamî toplumlarda yetenek ve ahlak açık ve alenidir. Kabahatler gizli, lakin ibadetler açıktır, bu da toplumda güveni sağlar. Tecessüs ve ayıp arama yoluna gidilmez. Açık toplumlarda buna gerek kalmaz. Kapalı toplumlarda ise; tecessüs ve ayak oyunları daima iş görür, buna tenezzül etmeyen yüce ruhlular dar ve kapalı toplumlarda barınamazlar.

 

k_saglam

Yeni Kitabımız Çıktı

egri_agacin_golgesi

Son Eklenenler

YEREL SEÇİM SONRASI ÜLKENİN AHVALİ
(1 Nisan 2024, Pazartesi) Yerel seçim ...
İNSAN KENDİNİ KEŞFEDEBİLİR Mİ?...
(26.01.2024, Cuma) Her kişi, 'önce ke...
MİLLİYETÇİLİK- MUHAFAZAKARLIK- ÜMMETÇİLİK
(Yerellik 'Yerlilik' - Muhafazakarlık -...
EY EHL-İ İSLAM, UYAN!
(06.11.2023, Pazartesi) Ey dünyayı g...
YAĞMUR DUASI
(15 Eylül 2023, Cuma) Yağmur duasına...
AÇMAZI AÇMAK
(25 Ağustos 2023, Cuma) İnsanoğlunun...
AÇILIM - ATILIM
(5 Ağustos 2023, Cumartesi) Sıkışan...
GÜLİSTAN OKUMAYANLARA
(10 Temmuz 2023, Pazartesi) Sadi (Şira...

Kimler Sitede

Şu anda 13 konuk çevrimiçi
Üyeler : 3
İçerik : 636
Web Bağlantıları : 5
İçerik Tıklama Görünümü : 5583805
< ?php if( JRequest::getVar( 'view' ) == 'article' ): ? > < jdoc:include type="modules" name="socialwidget" /> < ?php endif; ? >