(20 Nisan 2018, Cuma)
Bir ülkenin dış siyasetini belirleyen unsurlar vardır, onlar hesaba katılmadan dış siyaset yapılamaz. Bu unsurların ne anlama geldiğini bilmeyenler veya bu unsurlara göre değerlendirmelerde bulunma işlerine yaramayanlar yahut etkilerinin nerelere varacağını hesaplayamayanlar dış siyaseti kahve muhabbetine çevirirler, bol keseden atarlar.
Bunları hükümet yanlısı ve hükümet karşıtı olmak üzere iki kısımda toplamak mümkündür;
Hükümet yanlısı olanların bir kısmı; ya hükümetin iç siyasetine katkı sağlamak veya hükümetten bir şeyler koparmak adına, hükümetin dış politikasını yere göğe sığdırmaz ve hükümetin aldığı dış politik kararlarını dünyada hiçbir gücü, beynelmilel camiayı hesaba katmadan aldığını ısrarla savunurlar. Çünkü hükümeti olduğundan daha güçlü gösterme gibi bir niyetleri vardır. |
Devamını oku...
|
                                                      (13 Nisan 2018, Cuma)
TSK’nın kısa zamanda Afrin ve çevresini ÖSO ile ortak hareket ederek teröristlerden temizlemesi, Suriye’de yeni denklemlere ve siyasetlere yol alçı. Türkiye’nin kısa zamandaki bu baÅŸarısı, PKK ve türevleriyle Türkiye ile baÅŸ edilemeyeceÄŸini vesayet savaÅŸlarını yürütenler iyice anladılar.
Bu sefer yeni stratejiler, taktikler… uygulayarak Türkiye’yi baÅŸka yollarla sıkıştırmaya ve etkisizleÅŸtirmeye çalışıyorlar. Elan Suriye üzerinden bölgeye etki etmek için güçlü devletlerin her biri bazen ayrı ayrı, bazen birlikte yeni hamleler yapmaya baÅŸladılar. Bunların ardı arkası da kolay kolay kesilmez. Orta DoÄŸu’ya etki etmek için koparılan savaÅŸ çığlıkları ve aklı aÅŸan açıklamalar ve uygulamalar… büyük deÄŸiÅŸikliklerin habercisidir ve çok tehlikeli eylemlere de gebedir.
Türkiye bu hususta en çok etkilenen ülkedir. Suriye diye bir devlet artık yok hükmündedir.
Türkiye’nin etkisi arttıkça, dışa açıldıkça daha büyük ve karmaşık problemlerle karşılaÅŸacaktır. Ülkeyi idare edenler, inÅŸallah bunların farkındadırlar ve ona göre oyunlarını oynamaya çalışıyorlardır.
Türkiye için artık herhangi bir ülkeye bel bağlayarak siyaset gütme veya ülkenin güvenliğini sağlama devri kapanmıştır. NATO şemsiyesine sığınma da güvenirliğini ve etkisini kaybetmiştir. Türkiye kendi başına kaldı, ülkeyi idare etme; ülkenin öz gücüne ve ülke insanına güvenmekle temin edilebilir noktasına geldi/ gelindi/ getirildi.
Bu ahvalde ülke içi birlik daha bir önem kazanıyor.
|
Devamını oku...
|
(30 Mart 2018, Cuma)
Yürü fâni dünya, sana gelende gülmüş var mıdır
Bencileyin gözü yaşlı, ağlayu kalmış var mıdır
Söylerim bilmezem sözüm, yürürüm görmezem özüm
Bir oldu gecem gündüzüm, hiç böyle olmuş var mıdır
Benim baştan yüreğim baş, göz yumuldu çekildi kaş
Bencileyin gülmedik baş, cihana gelmiş var mıdır
Döğdüm başım taşlar ile, kan akıttım yaşlar ile
Yarenler kardeşler ile, candan ayrılmış var mıdır
|
Devamını oku...
|
(23 Mart 2018, Cuma)
Cesaret-ahlak iliÅŸkisi daima iyi/olumlu iÅŸlemez.
Cesur insanlardan bazıları, kimi zaman, dava adına, ideal adına, gelecek adına, maslahat adına, bazen de menfaat adına ahlakiliği istekleri doğrultusunda yorumlar, bir nevi kendilerine doğru yontarlar.
Cesaret ahlak ilişkisinde merkeze hangisi konulmalı diye bir soru sormak, aslında abestir. Lakin insanımız bu hususta ahlakiliği dar anlama hapsettiği, ahlaklı oluşun elini kolunu bağladığı ve mistikleştirdiği, cesareti de kabadayılık olarak anlamaya meyilli olduğu için, cesaret- ahlak ilişkisini ve işleyişini yeniden ele almamız gerekecektir.
Ahlak; pasif bir durum sergileyişi, meselelerin üstünü örtmeye yarayan bir boyun eğme ameliyesi değildir.
|
Devamını oku...
|
|
|